cumhuriyetin ilanı ile ilgili hikayeler

BCumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923): TBMM’nin açılması ile cumhuriyete dayalı bir devlet kurulmuş fakat ortamın müsait olmamasından dolayı kurulan sistemin adı açıkça söylenememiştir. İtilaf devletlerinin İstanbul’u boşaltması ile devlet merkezinin neresi olacağı sorunu ortaya Cumhuriyetinİlanının Kazandırdıkları. 1. Cumhuriyetin ilanı, Türk kurtuluş mücadelesinin askeri ve siyasi alanda zafere ulaşmasının bir sonucudur. Osmanlı Monarşi k yönetiminin Milli Mücadele ye karşı takındığı olumsuz tavır, batıdaki siyasi gelişmelere paralel olarak çizilmiştir. 26 Ekim 1923'de ortaya çıkan bir hükûmet buhranı sonucu Başvekil Fethi Bey istifasını vermişti. 28 Ekim akşamı Çankaya'da yeni hükûmet teşekkülü ile ilgili çalışmalar sırasında Cumhuriyetin ilanı kararlaştırıldı. Site De Rencontre France Gratuit Sans Inscription. Cumhuriyet nedir? Devleti idare edenlerin seçimle iş başına geldiği yönetim şekline cumhuriyet denir. Dünyadaki devletlerin çoğu cumhuriyetle yönetilir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. Millet, devleti yönetecek kişileri kendisi seçer. Böylece halk kendi kendini yönetmiş olur. urdumuz cumhuriyete Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kavuştu. Önceleri devletimizin adı Osmanlı Devleti idi. Devlet İdaresinde bütün yetki padişahın elindeydi. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yenik sayıldı. Düşmanlar yurdumuza girdiler. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Birçok yerde toplantılar yaptı. Hakkımızı "Ya istiklal, ya ölüm" parolası altında birleştirdi. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal meclis başkanı seçildi. Ordumuz, İnönü Savaşlarını kazandı. Peşinden Sakarya Meydan Muhaberesi ile Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı da zaferle noktaladık. Yunanlılarla ve Birinci Dünya Savaşı'nı da savaştığımız devletlerle 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzaladık. Bütün dünya devletleri, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ettiler. Yurdumuz yeniden egemenliğine kavuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 29 Ekim 1923'te cumhuriyeti ilan etti. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti oldu. Atatürk ise, ilk cumhurbaşkanımız olarak göreve başladı. Cumhuriyet idaresinde devlet anayasaya uygun kanunlarla idare edildi. Kanunlar ise halkın seçtiği miller vekilleri yapar. Devlet başkanına Cumhurbaşkanı denir. Halkı yöneten insanlar, seçimle iş başına gelirler. Halk, istediğini seçer, istemediğini seçmez. Seçilen kişiler halka karşı sorumludurlar. İşte bütün bunlardan dolayı cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı neden kutlanır? 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmen kurulduğu tarihtir. Ulu Önder Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere bir miras olarak bırakmıştır. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Bunun 101 pare top atışıyla kutlanması aynı gün meclis tarafından kararlaştırılmıştır. Bizler de yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günü olan 29 Ekim'i her yıl ülkece coşku içinde kutlamaya devam ediyoruz. Türk halkı için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın üst düzeye çıktığı milli bayramlarımızdan birisidir. Kurtuluş Savaşı'nın Türk milletinin zaferiyle sonuçlanmasının ardından ortaya çıkan yönetim boşluğunun kaldırılması amacıyla yeni bir yönetim biçiminin belirlenmesi şarttı. Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptıkları çalışmalar sonucu Türkiye'ye yakışır yönetim şeklinin cumhuriyet olduğuna karar verdi. Nihayetinde 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi. 29 ekim 1923 de ne oldu? Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914′te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919′da Samsun'a geldi. Erzurum'da, Sivas'ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı. Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923′te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923′te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara, "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." Dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet'in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir. Cumhuriyetin getirdiği yenilikler nelerdir? Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi yenilikler yapmıştır. Bu yenilikleri beş başlık altında toplayabiliriz 1. Siyasal Alanda Yapılan Yenilikler Saltanatın kaldırılması 1 Kasım 1922 Ankara'nın başkent olması 13 Ekim Cumhuriyetin ilanı 29 Ekim 1923 Halifeliğin kaldırılması 3 Mart 1924 Siyasi Partiler kuruldu. Cumhuriyet Halk Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası 2. Bayındırlık Alanında Yapılan Yenilikler Demiryolları yabancı şirketlerin elinden alınarak devletleştirildi. Yeni demiryolları yapıldı. Cumhuriyetin ilanından 1938 yılına kadar 3360 km demiryolu yapılmıştır. Osmanlı Devleti'nden 18335 km kalan karayolu 1948 yılında 45000 km' ye çıkmıştır. Denizcilik alanında Kabotaj Kanunu çıkarılmış ve yeni liman ve iskeleler yapılmıştır. Pek çok yeni şehir ve kasaba inşa edilerek modern bir görünüm almıştır. 3. Toplumsal Alanda Yapılan Yenilikler Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi 1926-1934 Şapka ve kıyafet yeniliği 25 Kasım 1925 Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması 30 Kasım 1925 Soyadı kanunu 21 Haziran 1934 Lâkap ve unvanların kaldırılması 26 Kasım 1934 Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü 1925-1931 4. Tarım Alanında Yapılan Yenilikler Köylünün durumunu düzeltmek için Aşar Öşür vergisi 1925'te kaldırıldı. Ziraat Bankasının verdiği kredi artırıldı. Çiftçinin tarımda makine, iyi tohum, gübre ve ilaç kullanımı teşvik edildi. Çiftçiye damızlık hayvan, tohum, fidan, borç para verildi. 1929'da "Tarım Kredi Kooperatifleri" kuruldu. 5. Hukuk Alanında Yapılan Yenilikler 20 Ocak 1921'de ilk anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 anayasası ilan edildi. 17 Şubat 1926'da Medeni Kanun ilan edildi. İsviçre'den alındı.– a Birden fazla kadınla evlenme yasaklandı.– b Mirasta ve boşanmada kadın erkek eşitliği geldi. 8 Mayıs 1928'de Borçlar Kanunu –İsviçre'den 10 Mayıs 1928'de Ticaret Kanunu—Almanya'dan 1Temmuz 1928'de Ceza Kanunu – İtalya'dan alınarak ilan edildi. 6. Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan Yenilikler Öğretimin birleştirilmesi 3 Mart 1924 Yeni Türk harflerinin kabulü 1 Kasım 1928 Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması 1931-1932 Üniversite öğreniminin düzenlenmesi 31 Mayıs 1933 Güzel sanatlarda yenilikler 7. Sanayi Alanında Yapılan Yenilikler 1925'te "Sanayi ve Maadin Bankası" kuruldu Yıpranmış Osmanlı tesislerini tamir etmek için.. 1927'de "Teşvik-i Sanayi Kanunu" çıkarıldı Halk sanayiye teşvik edildi, ancak halkın gücü olmadığından "Devletçilik" politikası izlendi.. 1933'te "İlk Beş Yıllık Sanayi Planı" hazırlandı. 1933'te Sümerbank kuruldu. 1938'de "İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı. Ancak 1939'da II. Dünya Savaşı'nın çıkması bu planın uygulanmasına engel olmuştur. Ülkedeki madenleri aramak için 1935'te Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu. Madenleri işlemek içinde Etibank kuruldu. 1939'da Türkiye'nin ilk demir çelik fabrikası olan Karabük Demir-Çelik Fabrikası kuruldu. 8. Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler 17 Şubat 1923'de "İzmir İktisat Kongresi" toplandı. Milli ekonominin hedefleri belirlendi. Yatırım yapacak şirketlere kolaylık sağlanacağı, milli bankanın kurulacağı, demiryolu yapımına önem verileceği,yerli malı kullanımı teşvik edileceği belirtilmiştir. Ayrıca kongrede "Misak-ı İktisadi" Ekonomi Andı ilan edildi. Buna göre ekonomik kararlar uygulanırken ekonomik bağımsızlığın titizlikle korunması kararlaştırıldı. Özel teşebbüsün yetersiz olmasından dolayı 1930'dan itibaren "Devletçi" bir ekonomi politikası uygulanmaya başlanmıştır. 1933 yılında "İlk Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı ve başarıyla uygulandı. 9. Ticaret Alanında Yapılan Yenilikler 1924'te İş Bankası kuruldu İş sahiplerine kredi vermek amacıyla kuruldu. 1 Temmuz 1926'da "Kabotaj Kanunu" çıkarıldı. Böylece Türk karasularında yolcu ve yük taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi. Ayrıca Denizbank'ın kurulmasıyla denizcilik faaliyetleri artmıştır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nasıl tatil ilan edildi?1925 yılının Şubat ayında, Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Anayasa Komisyonu tarafından incelenen bu teklif, 18 Nisan'da karara bağlanmış ve 19 Nisan'da tatil olarak kabul edilmiştir. 1925 yılından itibaren her 29 Ekim, ülke içinde ve dış temsilciliklerimizde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Bayramı'nın onuncu yılı anısına 29 Ekim 1933'te yapılan kutlamalarda Cumhuriyet Bayramının önemi konusunda verdiği 10. Yıl Nutku'nda bu bayramın en büyük bayram olduğunu söylemiştir. 2017 Cumhuriyetin Kaçıncı yılı kutlanıyor?Bu yıl 29 Ekim de Türk Milleti için önemli gün Cumhuriyet'in ilanının 94. yılı şerefini yaşayacağız. 29 Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet ile egemenlik halkın eline geçmiş ve özgürlüğümüze kavuşmuşuz. Bu önemli gün 1925'ten itibaren Türk Milletine bayram olarak hediye edilmiştir. O gün bu gündür kutladığımız bu bayramın üzerinden tam 93 yıl geçmiş. Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk"ün bir nevi Türk Milletine armağanıdır. Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye 1923 – 1940 Yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye Millî Edebiyat sanatçılarının da eser vermeye devam ettiği Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında daha çok, gözlemci gerçekçiliğe dayalı hikâyeler yazılmıştır. Sait Faik’le durum hikayesi yaygınlaşmış ve önemli adımlar atılmıştır. Bu dönemde bazı sanatçılar hikâyelerinde toplumsal konuları, Cumhuriyet devrimlerini, yeni kurum ve değerleri ele almışlardır. Hikaye bu dönemde bağımsız bir tür olarak görülmüş, olay hikayesi tarzında hikayelerin yanında Memduh Şevket Esendal’la başlayan ve Sait Faik Abasıyanık’la devam eden durum hikayeleri yazılmaya başlanmıştır. Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri gibi Cumhuriyet Dönemi roman yazarlarıda hikaye türünde eserler vermişlerdir. Bu dönem sanatın toplum için önem kazandığı bir dönem olmuştur. 1923-1940 yılları arasında öykü kitaplarını yayımlayan yazarlar Reşat Nuri Güntekin, Fahri Celalettin Göktulga, Ercüment Ekrem Talu, Nahit Sırrı Örik, Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Bekir Sıtkı Kunt, Kenan Hulusi Koray, Sait Faik Abasıyanık, Osman Cemal Kaygılı, Mahmut Yesari, Ahmet Naim 1940 – 1960 Yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye 1940-1960 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde ele alınan konuların çeşitliliği artmıştır. Bireyin iç dünyasını esas alan, toplumcu gerçekçi, modernist, millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler yazılmıştır. 1940’lı yıllarda Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun durumu, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra toplumsal sorunlar hikayelerde işlenmiştir. 1940’lı yıllarda Aka Gündüz, Bahaeddin Özkişi gibi sanatçılar milli-dini duyarlılığı yansıtan hikayeler yazmışlardır. Milli mücadele, Doğu-Batı çatışması, ahlaki bozukluklar başlıca konulardır. 1950’li ve 1960’lı yıllarda daha çok yazar ve eser ortaya çıkmıştır. Memur, işçi, köylü, şehirli,… insanların sorunları toplumcu-gerçekçi yönelimle hikayelerde işlenmiştir. Sadri Ertem, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, Samim Kocagöz, Talip Apaydın gibi yazarlar toplumcu- gerçekçi yöneliminde hikayeler yazmışlardır. Öykünün ayrı bir tür olduğu görüşünün ortaya konmasıyla birlikte sanatın toplum üzerinde bir işlevi olması gerektiği düşüncesinin de egemen olmaya başladığı dikkati çekiyor. Sonraki yıllarda insanın yaşam savaşı, kadının toplumdaki yeri ve çocuklar önem kazanmaya başlamıştır. Peyami Safa, Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Sabahattin Kudret Aksal gibi önemli isimler bireyin iç dünyasını esas alan anlayışla insan gerçekçiliğini psikolojik yönüyle yansıtan hikayeler yazmışlardır. Cunhuriyet Dönemi’nde hikaye türüne örnekler Reşat Nuri Güntekin Leyla ile Mecnun Sait Faik Abasıyanık Son Kuşlar, Lüzumsuz Adam Memduh Şevket Esendal Otlakçı, Pazarlık Sabahattin Ali Ses, Kamyon Aka Gündüz Türk Kalbi Bahaeddin Özkişi Bir Çınar Vardı Sadri Ertem Bir Şehrin Ruhu Orhan Kemal Ekmek Kavgası Kemal Tahir Göl İnsanları Fakir Baykurt Efendilik Savaşı Samim Kocagöz Sığınak Talip Apaydın Ateş Düşünce Tarık Buğra Yarın Diye Bir Şey Cevat Şakir KabaağaçlıHalikarnas Balıkçısı Denizkızı Adası Sabahattin Kudret Aksal Gazoz Ağacı Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye Konu Anlatımı PDF indirmek için TIKLAYINIZ Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kurulmuş olan Cumhuriyetimizin 95. yılını kutlamaya hazırlanıyoruz. Bu özel ve güzel gün, bu yıl da en görkemli etkinliklerle ve törenlerle kutlanacak. Peki bu önemli günün anlamı, önemi ve hikayesi nedir? İşte 96. yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş hikayesi. Mutlak Monarşiden Ulusal İradeye Osmanlı Devleti 1876 yılına kadar halk üzerinde mutlak bir egemenlik sürdürmüş, devlet mutlak monarşi ile yönetilmiştir. Tanzimat dönemiyle cumhuriyet düşüncesinden yer yer söz edilmiştir. Fakat Osmanlı aydınları meşrutiyetin kurulmasını yeterli görmüşlerdir. Osmanlı Devleti bu doğrultuda 1876-1878 ve 1908-1918 yılları arasında meşruti monarşi ile yönetilmiştir. I. Dünya Savaşı ile Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Bu süreçten sonra Mustafa Kemal Paşa önderliğinde ulusal mücadele verilmiş, bu yıllardan itibaren halk iradesinin egemen olacağı ilan edilmiştir. Bunun en güzel örneği 23 Temmuz 1919’da düzenlenen Erzurum Kongresi’nde yayımlanan bildirinin 3. maddesinde yer alan “Ulusal Kuvvetleri etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır” kararıdır. İstanbul işgal edilip Mebusan Meclisi’nin dağıtılmasından dolayı “Büyük Millet Meclisi” adıyla 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan meclis, ulusal iradeyi somut kılmıştır. İlk Anayasa ve İlk Kez Cumhuriyetin Duyuluşu Meclis, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nu 20 Ocak 1921’de kabul etmiştir. Bu kanun aynı zamanda anayasa niteliğinde bir kanundur. Bu yasa ile egemenliğin Türk ulusuna ait olduğu ilan edilmiştir. Bu süreçte saltanat hükümeti kendini Türk ulusunun temsilcisi saymaya devam etmiştir. Asıl meclis bu duruma bir tepki olarak 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırmıştır. Birinci meclis seçimin yenilenmesine karar vermiş ve 1 Nisan 1923’te meclis dağılmıştır. Mustafa Kemal yeni bir meclis toplanıncaya kadar devletin yönetim şeklini ve başkentini ilan edebileceği bir anayasa tasarısı hazırlamaya başlamıştır. Bu süreçte çevresindekilerle Cumhuriyetin İlanı ile ilgili görüşmeler yapmış, 22 Eylül 1923’te Wieber Neue Freie Presse ile yaptığı röportajda ilk defa cumhuriyet’ kelimesini geçirmiş ve dünyada büyük yankı uyandırmıştır. Ekim 1923’te İsmet Paşa ve bir grup mebus Ankara’nın hükümet merkezi olması için bir kanun teklifi vermiş ve 13 Ekim 1923’te tek maddelik yasa ile kabul edilmiştir. Cumhuriyet’in hukuksal olarak ilanı ise İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’te gerçekleşen oturumunda Mustafa Kemal Atatürk’ün hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle gerçekleşmiştir. Bu teklif ile Türkiye Devleti’nin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Cumhuriyetin ilanı Türk toplumunu çağdaşlaştırmayı amaçlamıştır. Bu ilan Türk Devrimi’nin önemli bir parçasıdır. Cumhuriyetin ilanı ile yenileşme ve reformlar hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başlamıştır. Aynı zamanda 1921 Teşkilât-ı Esasîye Kanunu’nun altı maddesinde ve “29 Ekim 1339 1923 tarih ve 364 sayılı Teşkilât-ı Esasîye Kanununun Bazı Mevaddının Tavzihan Tadiline Dair Kanun”da değişiklikler yapılmıştır. Birinci maddede “Hâkimiyet, bilâkaydü şart Milletindir. İdare usûlü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekl-i Hükûmeti, Cumhuriyettir” ifadeleri yer almıştır. Diğer maddelerde yapılan değişiklikler ile hükümet sisteminden vazgeçilmiş; parlamenter sisteme geçilmiş, Cumhurbaşkanının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kendi üyeleri tarafından seçileceği öngörülmüş ve cumhurbaşkanlığı makamı oluşturulmuştur. Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Hikaye Yazınız. 29 Ekim 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ilan ettiği cumhuriyet ülkemiz için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bizler Cumhuriyet Bayramını her yıl kutlarız. Halkın egemenliği, halkın iradesinin önemli olduğu böyle bir günü kutlamak ben ve arkadaşlarıma da çok iyi geliyordu. Benim adım Elif Naz. 12 Yaşındayım. Üç çocuklu bir ailenin en küçük kızıyım. Babam öğretmen, annem ise hemşire. Babamla aynı okulda olmadığımız için o benim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili okuduğum şiiri bu yıl da izlemeye gelemeyecek. Öğretmen sınıfın en güzel şiir okuyanı olarak sınıfa oylama yaptırdı ve bu yıl da ben okuyacaktım bayram şiirini. Bu defa ailemden birinin gelmesini çok istiyordum tören alanına. Akşam şiiri iyice ezberledikten sonra, tekrarlar yaptıktan sonra yatmaya koyuldum. Bayramda giyeceğimiz özel kıyafetleri de annem gündüzden ütülemiş ve kaldırıp dolabıma asmıştım. Cumhuriyet Bayramı’nda okuyacağım şiir şuydu CUMHURİYET Al yıldızlı аl bаyrаklаr , Hеr yanda dalgalanıyor . Süslеndi evler, sokaklar Rеnk renk ışıklar yanıyоr . Yirmi üç yıl önce bugün . Cumhuriyet kurdu millet , Bizе büyük Atatürk'ün , Armağanı Cumhuriyet . En birinci vazifemiz , Onun yolunda yürümek . Canımız gibi koruruz , Cumhuriyet Türklük demek . Sevinçle, sağlıkla geçsin .Sаbаhımız, аkşаmımız . Kutlu оlsun hepimize , Cumhuriyet Bаyrаmımız. Vasfi Mahir KOCATÜRK Şiirimi son kez tekrarlayıp yatağıma yattım. Çok heyecanlandım. Acaba herkes beğenecek mi? Güzel okuyacak mıyım derken uymuşum zaten. Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı ettikten sonra servis aracına binip tören alanına doğru gittik. Öğretmenlerimiz, okul müdürümüz, arkadaşlarımız çok hecanlıydı. Herkes güzel kıyafetler giymiş, özenli davranmıştı bu gün için. Öğretmenimiz bizi sıraya soktu. Türkçe Öğretmenimiz Esilya Hanım Cumhuriyet Bayramı ile ilgili hazırlık konuşması yaptı. Daha sonra cumhuriyetin önem ve anlamını hepimize tek tek anlattı. Daha sonra gösteriler başladı. Küçük öğrencilerin yaptığı görsel şovlar herkesi hem güldürmüş hem de mutlu etmişti. Daha sonra şiir okuma zamanı geldi. Öğretmenimiz benim adımı anarak beni kürsüye davet etti. Ben de heyecanlı heyecanlı oraya doğru gittim. Tam şiirimi okuyacakken karşıdan gelen annemi gördüm. Dedim ya annem hemşireydi, babam da farklı bir okulda öğretmenlik yapıyordu.. İkisi de gelmez diye umarken annem gelmişti. Çok mutlu olmuştum. Canım annem o kadar yoğun işinin arasında beni yalnız bırakamamıştı bu yıl. İyi ki varsın anneciğim diyordum içimden. Hemen o coşku ve duygusallıkla şiirimi gür ve etkin bir tonlama ile okudum. Okur okumaz sınıf arkadaşlarım da beni alkışladı. Sevinçten yanaklarım kızarmıştı. Daha sonra Türk bayraklarını hep birlikte salladık ve cumhuriyet ile ilgili marşlar söylendi. Çok güzel bir gün olmuştu o gün benim için. Mustafa Kemal Atatürk ve Mehmetçiklerimize minnet duyuyordum. İyi ki demokrasi vardı, iyi ki cumhuriyet. Özgürce yaşıyorduk ülkemizde, kimseye boyun eğmeden, kimsenin egemenliği altında olmadın. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi diyerek evlere ayrılmıştık o gün. Oluşturulma Tarihi Mart 21, 2022 1646Hikayeler yaşanmış veya yaşanması muhtemel olan durum ve olayların belirli kurallar çerçevesinde anlatılması durumuna denilmektedir. Hikayeler farklı dönemlerde farklı özellikler ile yazılmıştır. Bunlardan birisi de Cumhuriyet Döneminde yazılan hikayelerdir. Peki Cumhuriyet dönemi hikaye yazarları kimlerdir ve özellikleri nelerdir? Cumhuriyet dönemi yazarlarının eserleri hakkında bilinmesi gerekenleri detaylıca Edebiyatında ilk hikaye örnekleri Tanzimat Döneminde yazılmıştır. Teknik olarak ise Serveti Fünun döneminde güçlenmiştir. Cumhuriyet Dönemi hikayelerinin özellikleri ise farklı olmaktadır. Cumhuriyet Dönemi Hikaye Yazarları Kimlerdir? 1923 yılı ile birlikte edebiyatta Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı başlamıştır. Bu dönemde pek çok hikaye yazılmış ve teknik olarak hikayelerde önemli ilerlemeler görülmüştür. Bu dönemde roman yazarları aynı zamanda hikaye türünde pek çok eser de vermiştir. Cumhuriyet Döneminde hikaye türünde farklı pek çok yazar bulunmaktadır. Bunların başında Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin gelmektedir. Ayrıca bu yazarlar ile birlikte Cumhuriyet Dönemi hikaye yazarları şunlardır - Fahrettin Celal Göktulga - Ercüment Ekrem Talu - Kenan Hulusi Koray - Nahit Sırrı Örük - Sadri Ertem - Sabahattin Ali - Bekir Sıtkı Kunt - Sait Faik Abasıyanık Cumhuriyet Dönemi hikaye yazarları sanatın toplum üzerinde etkisi olduğunu savunmuş yazarlardan oluşmaktadır. Gözleme dayalı ve gerçekçi öyküler yazılmıştır. Sait Faik Abasıyanık hikayede giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini kaldırmıştır. Birinci Dünya Savaşından sonra Anadolu'nun durumu, İkinci Dünya Savaşından sonra ise toplumdaki ahlak çöküntüsü ağırlık kazanmıştır. Bu nedenle hikayelerde toplumsal konularda çeşitlenmiştir. Cumhuriyet Dönemi Hikaye Özellikleri Nelerdir? Cumhuriyet Dönemi hikaye türleri iki farklı zaman altında incelenmektedir. Bunlar 1923-1940 ve 1940-1960 yılları olmaktadır. Bu dönemin hikaye özellikleri ise şunlardır - Cumhuriyet Döneminde gözleme dayalı gerçekçi hikayelere yer verilmiştir. - Realizm sanat akımı ön plandadır. - Hikayeler bağımsız bir edebi tür halini almıştır. - Olay hikayelerinin yanında durum hikaye örnekleri de bulunmaktadır. - Toplumsal sorunların dile getirildiği bir anlayış ile sanat toplum içindir bakış açısı eserlere yerleşmiştir. - Sade bir dil kullanılmıştır. - Psikoloji ve toplumsal temalı eserler verilmiştir. - Cumhuriyet Döneminde hikayelerdeki konuların çeşitliliği artmıştır. - Daha çok gerçekçi hikayeler anlatılmıştır. - Anadolu'ya ve Anadolu halkının yaşamına ağırlık verilmiştir. - Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında Anadolu halkın durumu ve toplumsal sorunlar üzerinde durulmuştur. - Konular genellikle dini ve milli konular, doğu batı çatışması, milli mücadele, işçi sorunları, ahlaki bozukluklar, kasaba ve köy sorunları gibi olaylardan oluşmaktadır. - Toplumsal konular ile birlikte bireysel konulara da bu dönemde yer verilmiştir. Cumhuriyet Dönemi Yazarların Eserleri Cumhuriyet Döneminde farklı dönemlerde pek çok eser verilmiştir. Bu dönemde yazılmış eserlerden bazıları şunlardır - Reşat Nuri Güntekin Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun ve Olağan İşler - Fahrettin Celal Göktulga Düşmana İpucu Veren Eşşekler, Kore'deki Çocuklarımız, Çanakkale'deki Keloğlan - Ercüment Ekrem Talu Tevarihten Sahura, Kız Ali, Gün Doğmayınca, Meşhedi ile Devrialem - Kenan Hulusi Koray Yedi Meşale Topluluğu, Bir Yudum Su, Bahar Hikayeleri, Son Öpüş, Bir Otelde Yedi Kişi - Nahit Sırrı Örik Kırmızı ve Siyah, Sanatkarlar, Eski Resimler - Sadri Ertem Bacayı İndir Bacayı Kaldır, Korku, Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu - Sabahattin Ali Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk - Bekir Sıtkı Kunt Memleket Hikayeleri, Talkımla Salkım, Yataklı Vagon Yolcusu, Ayrı Dünya - Sait Faik Abasıyanık Semaver, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Kumanya, Mahkeme Kapısı

cumhuriyetin ilanı ile ilgili hikayeler