denemelerde en çok çıkan konular

Ençok satan kitaplar herkes için popüler kitaplar burada. Yeni çıkan ve en çok satan kitaplar, kaçırılmayacak indirimler Kitapkolik.com'da. YKS’de kazandıran tüyolar. Üniversite hayali kuran 2.6 milyon aday, 26-27 Haziran’da düzenlenecek sınavlarda yarışacak. YKS’ye kalan 10 günlük sürede, tüm konuları çalışmaya zaman olmadığı için seçici davranarak puan getirisi yüksek derslere ve soru çıkma olasılığı fazla bulunan konulara ağırlık vermek Daha doğrusu TYT fen geneli. Aslında TYT Fen konusunda en hızlı biten ders biyolojidir. Ondan konu elemek yerine diğerlerinden eleyebilirsiniz. Hatta bence şu an elemek için bile erken sıfırdan başlayacaksanız da. Siz güzel bir program oluşturun. Emin olun biyolojinin fizik ve kimyadan daha önce bittiğini göreceksiniz. DenemeNedir (Edebiyat) Deneme, bir yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu tür ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve Essais (Denemeler) adıyla yayımladı. Bugün bir çok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün 5. Sınıf Türkçe Noktalama İşaretleri. 5. Sınıf Türkçe Noktalama İşaretleri test çöz ve puan kazan. Bu konuda yeni nesil beceri temelli sorular ve cevapları, kazanım testleri ile konu kavrama testleri bulunmaktadır. Bu testi çözerek yazılı sınava etkin bir şekilde hazırlanabilirsiniz. 5. Site De Rencontre France Gratuit Sans Inscription. Bu gün deneme konusunu anlatmaya çalışacağız. Öncelikli olarak deneme nedir ve deneme nasıl yazılır soruların cevabını bulmaya çalışacağız. Ardından deneme örnekleri nelerdir ve deneme yazıları hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. Ayrıca deneme ne demek ve deneme yazısı nedir soruları yanıtlamaya çalışacağız. Türk edebiyatında oldukça gelişmiş bir tür olan deneme, 19. yüzyıldan bu yana yaygınlaşmıştır. Peki deneme nedir sorusunun cevabı ise. Yazarın, belli bir konu hakkındaki düşüncelerini samimi ve öznel bir üslupla yazdığı yazılara deneme adı verilmektedir. Deneme yazılarında yazar, kesin yargılara varmadan tamamen kendi duygu ve düşüncelerini ön planda tutarak yazısını kaleme almaktadır. Üslup olarak pek çok yazı türüne yakınlığıyla bilinen deneme yazılarını kaleme almak, çok kolay bir iş değildir. Deneme, samimi ve öznel olmasıyla sohbete, duygu ve düşünceleri belirtmesiyle eleştiriye benzeme riski taşımaktadır. Peki, deneme yazısı nedir, Dünya edebiyatından gösterebileceğimiz deneme yazısı örnekleri hangileridir? Deneme nasıl yazılır Gibi deneme hakkında merak edilen tüm soruları bu makalemizde derledik. Deneme Yazısının Özellikleri Deneme özellikleri dendiğinde akla ilk gelenler, öznellik ve samimiyettir. Deneme yazılarında yazar, belli bir konu hakkında tamamen kendi düşüncelerini kaleme almaktadır. Deneme yazıları, bilimselliğe ve kesin kanılara yer yoktur. Yazar kendi fikirlerini ispatlama amacı gütmeden, etkileyici bir üslupla yazısını kaleme almaktadır. Samimi bir üslupla yazılan denemelerde, yazar kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava sezilmektedir. Bu yüzden deneme yazılarında, ben’ kelimesine sıkça rastlanılmaktadır. Deneme türünde yazıyı, kesin bir sonuca bağlamak şart değildir. Denemenin en önemli özelliklerinden birisi de, herhangi bir konu sınırlaması olmamasıdır. Yazar kendi belirlediği her konu hakkında bir deneme yazısı yazabilmektedir. Denemeler, makaleler gibi düşünce planlı yazılar olsalar da, makalelere kıyasla daha kısa yazılardır. Ayrıca deneme yazısı nedir konumuzun yanında merak edeceğinizi düşündüğümüz Edebiyatta bakış açıları yazımıza da bakabilirsiniz. Denemenin Konusu ve Amacı Herhangi bir konu sınırlandırması barındırmayan deneme yazıları, genellikle her konu hakkında yazılabilmektedir. Fakat genellikle insanları ve toplumları ilgilendiren konularla ilgili denemeler yazılmaktadır. Ölüm, yaşam, aşk, bilim, ahlak, siyaset gibi toplumları ve insanları ilgilendiren konularla ilgili pek çok sayıda deneme örneği mevcuttur. Deneme türlerinde güncel olaylardan çok, genel konular ele alınmaktadır. Bu yüzden deneme yazıları, kalıcılığını korumaktadır. Deneme tanımı, samimi ve öznel bir üslupla yazılan yazılar olduğu için bir denemenin kaleme alınmasının pek çok farklı sebebi olabilir. Denemeler genellikle, yazarın belli bir konudaki kişisel duyarlılığı ve bir konuya dikkat çekme amacıyla kaleme alınmaktadır. Deneme yazılarında yazarın amacı, öğreticilik ve eleştiri de olabilmektedir. Deneme Yazarının Özellikleri Deneme, ustalık ve deneyim gerektiren bir yazı türü değildir. Fakat deneme yazarı, geniş bir bilgi birikimine sahip olmalıdır. Kendi düşüncelerini özgürce yansıtan bu türün yazarları, farklı düşüncelere de saygı duymalıdır. Ele aldığı konuyu, içten ve samimi bir üslupla dile getirmesi, deneme yazarlarının önemli bir özelliğidir. Deneme yazarları, dili estetik bir şekilde kullanmalıdır. Kendisiyle konuşuyormuş gibi bir sohbet havası yaratan deneme yazarları, sıkıcı bir anlatıma yer vermemelidir. Ayrıca, deneme yazarları yazılarında kişisel deneyimlerinden ve gözlemlerinden de faydalanmalıdır. Deneme Türü Tarihi Bazı yazarlar, deneme türünün ilk kez Asya ülkelerinde ortaya çıktığını düşünse de, deneme türü ilk kez, batı edebiyatında ortaya çıkmıştır. Başlangıçta ayrı bir tür olarak tanınmayan ve diğer türlerle bağlantılı olarak düşünülen deneme türü, zaman içerisinde kendi ölçüleriyle farklı bir tür olarak kabul görmüştür. Günümüzde, deneme ne demek diye sorulduğunda, diğer türlerden farklı pek çok özelliği söylenebilmektedir. Bilinen ilk deneme örneği Fransız yazar Montaigne’ e aittir. Eskiden deneme türüne, muhasebe’ adı verilmekteydi. Sözlük anlamı karşılıklı hesaplaşma’ olan muhasebe kelimesini, deneme yazılarıyla ilişkilendirmek mümkündür. Neredeyse tüm dünya edebiyatlarında, geçmişte ve günümüzde yazılan, deneme örnekleri mevcuttur. Deneme yazı türü, beş farklı başlık altında toplayacak olursak bunlar; – Klasik deneme, – Felsefi deneme, – Eleştirel deneme, – Edebi deneme ve – İzlenimsel eleştirel deneme şeklinde sıralanmaktadır. 19. Yüzyıldan itibaren edebiyat tarihinde oldukça önem kazanan deneme, günümüzde hala oldukça popüler bir yazı türüdür. Denemeler günümüzde, özellikle gazete ve dergilerde sıkça karşılaştığımız bir yazı türüdür. Ayrıca deneme yazıları konulu yazımızın yanında merak edeceğinizi düşündüğümüz Mübalağa nedir yazımıza da bakabilirsiniz. Türk Edebiyatında Deneme Türk edebiyatında oldukça yaygın bir tür olan deneme, özellikle Servet-i Fünun döneminde oldukça önem kazanmıştır. Fakat Türk edebiyatının Cumhuriyet dönemi, deneme türünün asıl gelişimini gösterdiği dönem olarak bilinmektedir. Türk edebiyatında deneme türü yazarları genellikle, şair ya da romancı kimliğiyle öne çıkan yazarlardır. Edebiyatımızda deneme yazarı kimliğiyle öne çıkan yazar sayısı oldukça azdır. Türk edebiyatında başarılı ve özgün deneme örnekleri veren en bilinen yazar, Nurullah Ataç’tır. Deneme Türüyle Benzerlik Gösteren Türler Deneme türleri, eleştiri, makale ve fıkra gibi türlerle benzerlik gösterebilmektedir. Bu benzerlikleri sebebiyle, günümüzde türü anlaşılamayan yazılara da, deneme yazısı denilebilmektedir. Fakat deneme yazısı, bazı belirgin özellikleriyle, diğer yazı türlerinden ayrılmaktadır. Makale ve Deneme Arasında Ki Farklar Deneme ve makale yazıları çoğu zaman karıştırılsa da, aslında iki tür arasında ayrıştırıcı pek çok özellik bulunmaktadır. Deneme türü örnekleri, öznel ve samimi bir üslup ile yazılırken, makale türünde üslup, nesnel ve bilimseldir. Makalede, ele alınan konuya ilişkin kesin ve kati yargılarda bulunurken, deneme türünde, ele alınan konu kişisel görüşlerle harmanlanmaktadır. Makalede, ciddi ve kurallı bir anlatım vardır ve söz sanatlarına yer verilmez. Denemede ise, anlatım samimi ve ben’ merkezlidir. Makale yazıları, deneme yazılarına göre daha uzun yazılardır. Ayrıca deneme nedir konulu yazımızın yanında merak edeceğinizi düşündüğümüz Otobiyografi nedir Otobiyografi nasıl yazılır? yazımıza da bakabilirsiniz. Eleştiri ve Deneme Arasında Ki Farklar Deneme ve eleştiri de birbirleri ile sıkça karıştırılan yazı türleridir. Deneme yazılarında, yazarın amacı bir konu hakkında kendi düşünce ve fikirlerini ortaya koymakken, eleştiri yazılarında yazar, başkaları ya da başkalarının eserleri hakkında ki düşüncelerini ortaya koymaktadır. Denemede herhangi bir konu sınırlaması yoktur fakat eleştiri türü yalnızca bir eser ya da bir yazar hakkında yazılabilmektedir. Deneme türü herhangi bir kanıt gerektirmese de, eleştiri türünde, yazarın görüşlerini kuvvetlendirecek bir dayanağa ihtiyacı vardır. Denemeler, eleştirilere göre daha kısa yazılardır ve deneme türündeki üslup, eleştiriye göre daha samimi ve sıcaktır. Ayrıca deneme yazıları nelerdir konulu yazımızın yanında merak edeceğinizi düşündüğümüz Teşbih nedir yazımıza da bakabilirsiniz. Fıkra ve Deneme Arasında Ki Farklar Fıkra ve deneme, belirli özellikleri açısından birbirine oldukça benzeyen yazı türleridir. Özellikle, iki yazı türünün de düşünce yazısı olması, bazen karışıklık yaratabilmektedir. Fakat ikisi arasında, bazı farklılıklar bulunmaktadır. Fıkra yazıları, genellikle güncel olaylarla ilgili yazılırken, deneme yazılarında konular daha geneldir. Bu yüzden deneme yazıları, fıkra yazılarına göre daha kalıcıdır. İki yazı türü de, gazete ve dergilerde yayınlanan yazılar olsa da, deneme yazılarıyla kitaplarda da karşılaşılabilmektedir. Fıkralarda öne çıkan konu iken, denemelerde öne çıkan ise düşüncelerdir. Bu makalemize denemeler konusuna değinmeye çalıştık. Deneme ne demek, deneme yazısı nedir ve deneme yazısı nasıl yazılır soruların cevabını bulmaya çalıştık. Ardından deneme özellikleri nelerdir ve deneme konuları hakkında bilgiler vermeye çalıştık. Ayrıca deneme türü nedir ve deneme nasil yazilir sorularını yanıtlamaya çalıştık. Deneme örnekleri bir edebi tür olarak çoğu zaman kabul edilmez ve normal bir yazın türü olarak ifade edilir. Bu makalemizde deneme nedir, deneme özellikleri, deneme yazarları ve kısa deneme örnekleri konularından bahsedeceğiz. Deneme Nedir? Bir yazarın, herhangi bir konuda ki öz düşüncelerini yansıttığı ama yansıtırken okuyucuya bunu dayatma gibi bir düşüncesinin ve amacının olmadığı yazılara Deneme denir. Deneme yazarı, bir konuyu derinlemesine incelemek ve o konu ile ilgili kişisel görüşlerini ifade etmek üzere yazıyı kaleme alır. Kişisel bilgilerini genellikle basma kalıp ifadeler ile değil, bilimsel veriler ile destekleme amacı güder. Ve bu da genellikle dipnotlar ile desteklenir. Ama bilimsel verilerden yararlanmasına rağmen, deneme yazarı bunu karşıdakine kabul ettirmek zorunda kendini hissetmez. Ve bu da onun içtenliğine bağlı olarak okuyucular tarafından zaten değerlendirilir. Deneme türü, diğer türler arasında en zor olanıdır. Bu yüzden bu yazın türünün özelliklerinden bahsetmek istiyoruz. Deneme Türünün Özellikleri Nelerdir? 1- Deneme türünde yazar bir konu ile ilgili fikirlerini detaya girmeden okuyucu ile paylaşır. Ama konuyu derinlemesine incelemek üzere o konuyu ele alır. Ve o konu etrafında çeşitli örneklemeler yaparak denemesini biçimlendirmeye çalışır. 2- Deneme türünde yazar, öğretici anlatım türüne başvurur. Ve bir konu ile ilgili bilgiler vererek okuyucuları o konu hakkında bilgilendirmeye çalışır. 3- Denemede konu özgürce seçilir ve genellikle yazar o konuyu gündemden seçer. Mesela, politik bir konu ile ilgili fikirlerini sunmak için siyasi bir konuyu ve bu konunun aktörlerini seçebilir. Kendi fikirlerini bazı argümanları kullanarak ispat etmek ister Ama buna mecbur değildir. 4- Denemenin en önemli özelliklerinden biri de yazıyı yazarken, kendi kendisi ile konuşuyormuş havasında yazı yazar. Arada hiç kimsenin olmadığını ve kendisini bir okuyucusunun yerine koyuyormuş gibi yazar. 5- Deneme türünde yazar, dili oldukça akıcı ve saf şekilde kullanmaya çalışır. Abartılı ve ekstra kelime ya da cümle kullanmamaya özen gösterir. Toplumun her kesiminin anlayacağı dili kullanır. 6- Yazar deneme yazısı yazarken farklı düşüncelere saygı gösterir. Bunu dilerse yazısında kaynak göstererek ya da tanık göstererek de aktarabilir. 7- Deneme yazarı ele aldığı konuyu tüm samimiyeti ve içtenliği ile okuyucuya aktarır. 8- Deneme yazarı konu sonunda ele aldığı konuyu bir yargıya ya da sonuca bağlamak zorunda değildir. Bunu yapmak yerine son cümleyi; “Peki ya siz ne düşünürdünüz?” ya da “Peki ya siz bu durumda ne yapardınız?” türünden sorular ile bitirir ve topu okuyucuya atar. 9- Denemeler günübirlik yazılardır ve sadece o anı ya da o zaman dilimini etkileyen konuları ele alır. 10- Denemede hayali yaklaşımlar da söz konusu olabilir. Yani tamamı ile soyut düşünce ve fikirler de belirtilebilir! Dünya Edebiyatında Deneme Dünya Edebiyatında Deneme’nin ilk yazılı örnekleri, ”deneme” sözcüğünün bile ortaya çıkmadığı eski Latin ve Yunan ve edebiyatlarında görülmektedir. Örneğin, Eflatun’ un ”Diyaloglar”, Cicero’nun ”Kimi Eserleridir”, Epiktetos’un ”Sohbetler”. Seneca’nın ise çoğu eserlerinde de denemeler bulunmaktadır. Geçmişten günümüze bakıldığında bugün anlamdaki denemenin kurucusu 16. yüzyıl Fransız yazarı Michel de Montaigne’dir 1533-1592. Denemenin türünün ilk yazılı örneklerini veren Montaigne, yazdığı metinlerin deneyimlerinin iletilmesine yönelik ve kişisel düşünce ve edebî parçalar olduğunu vurgulamak için ”deneme essai” ismini kullanmıştır. Bu arada çok ünlü İngiliz yazar Charles Lamb ve Francis Bacon 1561-1626 da bu türde eserlere yer vermiş ve bu türü geliştirmiştir. Fransız edebiyatında Alain Andre Gide 1869-1951 ve İspanyol edebiyatında ise Miguel Dunamuno, Alman edebiyatında R. Maria Rilke sanatçılar da bu türdeki yazılı eserleriyle ünlenmiştir. Türk Edebiyatında Deneme Türk Edebiyatında Deneme türü, Türk edebiyatına Tanzimat’tan sonra Batı’nın da etkisiyle girmiştir. Deneme çok daha önceleri olmak üzere , ”Tecrübe-i Kalemiyye kalem tecrübesi” ,”Musahabe” gibi isimler ile adlandırılmıştır. İlk özel gazete Tercümân-ı Ahvâl 1860’da yayına girmesinden sonra itibaren gazetelerde çıkan farklı yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için anlatım, yaklaşım ve dil, bakımından farklı alt yapı oluşturulmuştur. Türk edebiyatında ilk deneme kitapları şunlardır; Falih Rıfkı Atay’ın Eski Saat 1933, Bayrak 1970, Niçin Kurtulmak 1953, Çile 1955, İnanç 1965, Pazar Konuşmaları 1966, Kurtuluş 1966, Mahmut Sadık’ın Takvimden Yapraklar 1912; Ahmet Haşimin Bize Göre 1928, Gurebahanei Laklakan 1928; Refik Halit Karayın Bir Avuç Saçma 1939, Tanrıya Şikâyet 1944;Bir İçim Su 1931, İlk Adım 1941, Üç Nesil Üç Hayat 1943, Makyajlı Kadın 1943, Ahmet Haşimin Eşkâl-i Zaman 1918 ve pek çok yazısı; gibi Kısa Deneme Örnekleri Bakıldığında deneme örnekleri elbette kısa olmaktadır. Tabi ki uzun denemeler de yazılabilir. Bu arada farklı ve tüm konularda deneme yazılabilir, bu konuda bir sınır yoktur. Gündüz Vassafın Cehenneme Övgü, adlı deneme kitabı örnek gösterilebilir. Deneme yazısı örnekleri yazılabilir daha fazla oluşturulabilir ama daha fazla olmadan kısa deneme örneği ile bitiriyoruz. Montaigne – Denemeler, Babalar Ve Çocuklar Çocukların babalarına karşı duydukları saygıdır. Duygu ve düşünce olarak karşılıklı beslenen dostluk onlar arasında kurulamaz. Dünyaları çok ayrıdır, çünkü üstelik bu dostlukları da pekiştirir. Babalar bütün düşüncelerini çocuklarıyla konuşamazlar, onlarla sırlarını paylaşmazlar, dostluğun en önemli amaçlarından biri de birbirlerini uyarmalar, akıl vermeleri çocukların da babalarına yapabilecek şeyler değildir. Kimi toplumlarda çocukların babaları, babaların çocukları zorda bırakma durumu mevcuttur. Çocuklar ile babalar arasında doğuştan bağları hor gören filozoflarda mevcuttur. Mesela, Aristippos bunlardan sadece bir tanesidir. Kendi kanından ve kendi canından olan çocuklarını nasıl sevmediği söylenince. Aristippos demiş ki Yere tükürmüş, bu tükürük de benden çıktı, pislik şeylerde benden çıkıyor demiş. Plutarkhos’un kardeşini biri ile barıştırmak istediğinde şöyle söyler Aynı karından olduğumuzdan dolayı kardeşimin benim için büyük önemi yok der. Babalar ve çocukları farklı mizaçlar da olabilirler, kardeşlerde aynı. Montaigne – Denemeler, İnsan Bilgisi Alçakgönüllülüğün başka bir çeşidi vardır ki kendini yüksek görmekten gelir. Birçok şeylerde bilgisizliğimizi kabul ederiz, akıl erdiremediğimiz taraflar olduğunu edebimizle açığa vururuz. İsteriz ki bizi dürüst, namuslu adam bilsinler ve başka şeyleri bildiğimizi ileri sürdüğümüz zaman inansınlar bize. Anlaşılmaz şeyleri, mucizeleri uzakta aramaya ne lüzum var, her gün gördüğümüz şeyler arasında öyle anlaşılmaz gariplikler var ki mucizeler oyuncak kalır onların yanında. Bizi dünyaya getiren tohum, o bir damla akıt ne müthiş şeydir. İçinde babamızın yalnız beden biçimi değil, duyguları, düşünceleri, eğilimleri bile var. Bu bir damla su bunca halleri neresinde saklıyor? Montaigne – Denemeler, Kanunlar Üstüne Kanunlar doğru oldukları için değil, kanun oldukları için yürürlükte kalırlar. Kendilerini dinletmeleri akıl dışı bir güçten gelir, başka bir şeyden değil. Mistik olmak işlerine gelir. Kanunları koyanlar da çok kez budala, ya da eşitlik korkusuyla haksızlığa düşen kimselerdir. Nasıl olursa olsunlar, insandırlar nihayet, her yaptıkları şey ister istemez sudan ve değişkendir. Kanunlardan daha çok, daha ağır, daha geniş haksızlıklara yol açan ne vardır? Nurullah Ataç – Dilimiz Üzerine Dilimiz, konuşma dilimizden çok, yazı dilimiz yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zaman ile durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen oldu bir buyuran oldu diye değil, değişmesi gerektiği için değiştirmek zorunda olduğumuzdan içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille dünden kalan dille istediğimizi söyleyemediğimiz istediğimiz gibi söyleyemediğimiz için değişiyor. Bu değişme bir bakıyorsunuz hızlanıyor çok kimseleri şaşırtacak başlarını döndürecek kadar hızlanıyor, bir bakıyorsunuz ağırlaşıyor artık duracak sanıyorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin elinde değil, durdura bilsek çoktan durduracaktık. Yazarlarımızın çoğu başlangıçtan beri bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi istemiyor. Kimi öfkelenip bağırıyor. Sonra öfkelenen de eğlenip alay edeni de değişmeye uyuyor, dilini değiştiriyor bir gün önce istemediği yeni dille yazıyor. Türkçe’de yazı dilimizden Arap dilinin Fars dilinin kurallarına göre kurulmuş isim sıfat takımlarının nasıl kaldırıldığını bir düşünün. Yazarlarımız en ünlü yazarlarımız karşı koymak için neler yapmadılar! “Terkipler kalkarsa Türkçe yazı yazılamaz. Dilimiz çirkinleşir. ” dediler. Ahmet Haşim – Bize Göre Kürk Nereden geldiği ve nasıl başladığı meçhul bir kürk modası, İstanbul’un hemen bütün kadın tabakalarına yayıldı. Bu moda, dedelerimizin ve ninelerimizin bildiğimiz kürkünü çevirip sırta geçirmek ve kurt veya goril gibi, iri cüsseli bir hayvana benzemek tuhaflığından ibarettir. Bu moda, o kadar yayılmış ki, şimdi kastor mantosu olmayan hanımın, hiç olmazsa kedi veya fare derisinden bir kürkü olması gerekiyor. Tırnaklarını uzatıp sivriten ve vücudunu baştan başa tüylü göstermek isteyen kadın, belli ki insandan başka bir hayvana benzemek için uğraşıyor. Kadınlarda bu insan şeklinden uzaklaşma meylinin sebepleri ne olsa gerek? Ahmet Haşim Frankfurt Seyahatnamesi Kımıldamayan Işıklar Seyahat ne kadar rahat ve eğlenceli olursa olsun yine için için, anlaşılmaz bir endişe tohumu taşır. En iptidai ve ağır kervan yürüyüşlerinden en süslü ekspres ve tantanalı vapur seyahatlerine kadar yolculuğun bütün çeşitlerini denedim, hepsinde de aynı gizli acının içimi ısırdığını duydum. Akşam yolculuğun en keskin duygu saatidir. Yolcu üzerinde karanlığın bu tesiri nereden geliyor? Uzaklardan, insanlığın ta ilk hayvani gecelerinin hatıralarından. Gece korku vaktidir. Göz artık vazifesini yapamadığı için yanlış şeyler görmeye başlar. Her gölge oyunu, her ot titreyişi, her yaprak kımıldayışı bir düşman hissini verir. Sinirlerin diken diken olduğu bu karanlık saatlerde hayvanların birçoğu için toplanmaktan, tünemekten veya ine çekilip uzanmaktan ve yatmaktan başka yapacak bir iş yoktur. Elektriğin keşfine rağmen medeni şiir vahşi şiir gibi hala gece başlangıcının getirdiği hüzünden ve karanlığın uyandırdığı faciadan bahseder. Gecenin karanlıkları içinde seyyah nedir? İnine girmemiş, yolunu şaşırmış ve her an bir düşmanın pençesine av olmak tehlikesi karşısında kalmış titrek ve zavallı bir hayvandır. Vagonların çelik şangırtısı veya geminin gürültüsü içinde, esrarengiz bir talih işaretine doğru giden bir yolcu için sahilin her kımıldayan ışığı, yerlerini ve adetlerini değiştirmeye lüzum görmemiş makul insanın mesut bir toplanma noktasıdır. Yolcu o ışıklara baktıkça kendisini siyah rüzgarlar eline düşüren deliliğini düşünür ve uzaklarda bıraktığı ılık bir oda ile dost bir lambayı, içi sızlayarak, hatırlar. YKS sınavının olan Temel Yeterlilik Testi için konuları paylaşıyoruz. Sınava çalışmaya başlamadan önce hangi konulardan sorumlu olduğumuzu öğrenmekte fayda var. Bu yazımızda öncelikle TYT Tarih Konuları listesini sizinle paylaşıyoruz. Daha sonra ise TYT Tarih Soru Dağılımı bölümünden hangi konudan hangi sene kaç soru sorulmuş görebilirsiniz. Tarih dersi 20 soruluk TYT Sosyal Bilimler testinin içinde sorulmaktadır. 5 Tarih sorusu karşımıza çıkıyor. Alttaki tablodan güncel ÖSYM, YÖK ve MEB tarafından yayınlanan bilgilere göre hazırlanmış 2022 TYT Tarih Konuları ve Soru Dağılımını öğrenebilirsiniz. KONULAR Tarih ve Zaman İnsanlığın İlk Dönemleri Orta Çağ’da Dünya İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası İslam Medeniyetinin Doğuşu Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Devletleşme Sürecinde Savaşçılar ve Askerler Beylikten Devlete Osmanlı Medeniyeti Dünya Gücü Osmanlı Sultan ve Osmanlı Merkez Teşkilatı Klasik Çağda Osmanlı Toplum Düzeni Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi 1774-1914 Devrimler Çağında Değişen Devlet-Toplum İlişkileri Sermaye ve Emek XIX. ve XX. Yüzyılda Değişen Gündelik Hayat XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya Milli Mücadele Atatürkçülük ve Türk İnkılabı Güncel TYT tarih konuları üstte ki şekildedir. TYT tarih için tarihi filmler izleyebilir, kitaplar okuyabilirsiniz. Bunun yanında dersi derste dinlemek size çok katkı sağlayacaktır. Alttaki tablodan hangi yıl hangi konudan ne kadar soru çıkmış görebilirsiniz. Ayrıca bu tabloya göre de çalışmalarınızı şekillendirebilir ve TYT sınavında daha iyi bir başarı elde edebilirsiniz. TYT Tarih Soru Dağılımı SORU DAĞILIMI 2022 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 Tarih ve Zaman – – – – – 1 1 1 1 1 1 1 İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 İslam Medeniyetinin Doğuşu – – – – 1 1 1 1 1 1 1 Türklerin İslamiyet’i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 – Beylikten Devlete Osmanlı 1 – – 1 1 2 1 1 1 – 1 1 Dünya Gücü Osmanlı – – – – – 1 1 1 1 1 1 1 Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı – – – – – – 1 – – 1 – – Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi 1774-1914 – 1 1 – 1 1 1 2 2 1 1 2 XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya – – 1 – 1 2 2 2 1 1 1 3 Milli Mücadele 1 1 1 1 – 1 2 – 2 3 4 2 Atatürkçülük ve Türk İnkılabı 1 1 – 1 – 4 3 5 4 4 5 5 SORU SAYISI 5 5 5 5 5 15 15 15 15 15 17 17 Soru dağılımları da bu şekildedir. Her sene soru çıkan konulara çalışırken mutlaka daha fazla önem vermenizi tavsiye ederim. PDF dosyasına geçmeden önce altta bulunan butona tıklayarak tüm YKS konularına ulaşabilirsiniz. TYT Tarih Konu Takip Çizelgesi PDF İnternet üzerinden konuları araştırmakla uğraşmak istemiyorsanız ÜnRehberi ekibi tarafından hazırlanan konu takip çizelgesini PDF olarak indirebilirsiniz. PDF üzerinden konulara yönelik bitirdiğiniz kitapları da takip edebilirsiniz. TYT Tarih Konu Takip Çizelgesi Tıkla PDF İndir TYT Tarih Konuları ve soru dağılımı hakkında aklınıza takılan sorular varsa yorum kısmından ÜniRehberi ekibine sorabilirsiniz. Sitemizde pek çok yararlı makale bulunmaktadır. Kendinizi geliştirmek istiyorsanız sitemizde takılmanızı tavsiye ederiz. Başa dön tuşu Avrupa’da 16. yüzyılın ikinci yarısında Montaigne’in yazılarıyla ortaya çıkan deneme türü, Türk edebiyatına Tanzimat’tan sonra girmiştir ancak bu dönem yazarları makale, sohbet gibi yazı türlerinden sıyrılıp tam anlamıyla denemeye yönelememişlerdir. Denemenin gerektirdiği bireysel ve özgür tutum Servetifünun edebiyatında oluşmaya başlamıştır. Yeni Türk edebiyatında Cenap Şahabettin, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı ilk deneme yazarları olarak değerlendirilebilir. Deneme türü, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı döneminde olgun örneklerin verilmesiyle gelişmeye başlar. Ahmet Haşim’in Bize Göre 1928 ve Reşat Nuri Güntekin’in Anadolu Notları 1936 adlı eserleri Cumhuriyet Dönemi’nin ilk deneme kitapları arasında sayılabilir. Denemenin ilk usta ismi olarak Nurullah Ataç 1940’lı yıllarda öne çıkar. Nurullah Ataç’la aynı kuşaktan olan Suut Kemal Yetkin ve Ahmet Hamdi Tanpınar bu yılların önde gelen diğer deneme yazarlarıdır. Deneme, sonraki yıllarda gelişimini sürdürerek çok okunan bir tür niteliği kazanır. 1960-1970’li yıllarda Sabahattin Eyuboğlu, Salah Birsel, Mehmet Kaplan, Melih Cevdet Anday, Oktay Akbal, Vedat Günyol, Cemil Meriç deneme yazıları ile dikkati çeken yazarlardır. Bunlardan bir kısmı 1980 sonrasında da deneme yazmaya devam eder. Bu yazarların yanı sıra Enis Batur, Memet Fuat, Nermi Uygur ve Asım Bezirci 1980 sonrası Türk edebiyatında deneme türündeki yazılarıyla öne çıkan diğer isimlerdir. Deneme denilince akla ilk gelen isim dünya edebiyatında Montaigne, Türk edebiyatında ise Nurullah Ataç’tır. Emin Özdemir bir yazısında, Ataç’ın hayaliyle Montaigne’in hayalinin aynı olduğunu belirtir ve şöyle der “Nurullah Ataç, deneme türünün babası sayılan Montaigne’in kendi yazılarını oluştururken ardında koştuğu bir düşü, bir özlemi Türkçede gerçekleştirmek istemiştir.” Ataç’ın denemeleri öznel olması, konuşur gibi yazılması, bireyi ve bireyciliği savunması vb. özellikleriyle Montaigne’in denemelerine benzer. Nurullah Ataç’ın çeşitli konularda yazdığı binden fazla deneme yazısı vardır. Ataç; duygularını, düşüncelerini ve izlenimlerini istediği gibi aktarmasına olanak sağladığı için daha çok deneme türüne yönelmiştir. Yazılarında, okuru düşünme çabasına yöneltir; bilgilendirmekten öte, sarsmak, uyandırmak ister. Deneme metinlerinde anlatıcı, yazarın kendisidir. Yazar kendini gizlemez, tüm içtenliğiyle kendi iç dünyasını okurla paylaşır. Çünkü denemede yazar, kendi duygu, düşünce, gözlem ve izlenimlerini aktarır. Anlatım I. tekil kişi anlatımdır ancak kimi zaman yazar kendisinden söz ederken üçüncü tekil kişiyi de kullanabilir. Bu tür yazılar “ben merkezli” metinler olduğu için yazarın tavrına göre şekillenir. Bundan dolayı denemelerde öznellik ağır basar. Yazar konuyu kendi bakış açısına göre işler. Düşüncelerini açıklayıcı, tartışmacı ve söyleşmeye bağlı anlatım biçimlerinden yararlanarak tartışma, konuşma şeklinde aktarabilir. Yazar örnekleme, tanık gösterme ve alıntı yapma gibi düşünceyi geliştirme yollarından da yararlanır. Bunu kimi zaman herhangi bir amaçla seçtiği metin parçasını, alıntı biçiminde ya da aslına bağlı kalarak yapar. Doğrudan alıntılar metin içerisinde çift tırnak işareti içinde ya da kimi zaman farklı bir yazı karakteriyle verilir. Deneme Çeşitleri Türleri Nelerdir Deneme Çeşitleri Türleri NelerdirEdebiyatımızda bazı önemli deneme yazarları ve eserleri şunlardırDeneme Nasıl YazılırDenemenin Kökeni Tarihçesiİçerik Bakımından DenemelerDenemeler konusuna göre sınıflandırılabilir. Bunlardan en yaygın olanları şunlardır Klasik Deneme Montaigne tarzı denemelerdir. Gözleme, yaşantıya dayalı bir “ben” anlatımı hâkimdir. Yazar kanıtlama, yargıda bulunma, öğretici olma gibi tutumlardan uzaktır. Yazınsal Deneme Edebiyatla ilgili her türlü konuda yazılır. Didaktik yönü olan dene melerdir. Kültür düzeyi yüksek ve belirli bir bilgi birikimine sahip okur kitlesine seslenir. Eleştirel Deneme Ele alınan konu bilimsel bir bakış açısıyla, iyi ya da kötü yönleriyle, kişisel bir tavırla işlenir. Okuru düşünmeye yöneltir. Siyasi Deneme Politik konularda yazılan bu denemelerde toplum-siyaset ilişkisi eleştirel bir tavırla ele alınır. Konu bakımından güncel bir nitelik de taşır. Felsefi Deneme Felsefi kavramlar ve olgular üzerine değerlendirmeler geniş yer tutar. Dille İlgili Deneme Dilin kullanımı, dildeki değişim gibi konularda eleştirel bir yaklaşımla yazılan denemelerdir. Edebiyatımızda bazı önemli deneme yazarları ve eserleri şunlardır SUUT KEMAL YETKİN 1903-1980, Cumhuriyet Devri Türk edebiyatının öğretici metin ve deneme türlerinde eser veren bir yazarıdır. Sanat tarihi, İslam tarihi alanlarında çalışmalar yapmış bir akademisyendir. Batı edebiyatından birçok edebî çeviri yaparak kültürümüze katkı sağlamıştır. Eleştiri ve deneme türlerinde eserler vermiştir. Sanat, estetik, resim ve İslam sanatları üzerine kitaplar yazmıştır. Açık ve içten bir üslubu vardır. Yazarın bazı eserleri şunlardır Şi’r-i Leyal şiir; Edebiyat Konuşmaları, Edebiyat Üzerine, Günlerin Götürdüğü, Düş’ün Payı, Yokuşa Doğru, { nemeier deneme… Nurullah Ataç Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Sözden Söze, Diyelim Suut Kemal Yetkin Düş’ün Payı, Yokuşa Doğru, Denemeler Ahmet Haşim Bize Göre, Gurebahane-i Laklakan Refik Halit Karay Bir Avuç Saçma, Bir İçim Su Falih Rıfkı Atay Eski Saat, Niçin Kurtulmamak, Çile Ceyhun Atıf Kansu Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, Köy Öğretmenine Mektuplar Küçük İskender Şiirli Değnek Cemil Meriç Mağaradakiler, Bu Ülke Özdemir Asaf Yuvarlağın Köşeleri, Dün Yağmur Yağacak Nurettin Topçu Maarif Davamız, İsyan Ahlakı Deneme kitaplarının birçoğu, gazete ve dergilerde yayımlanmış yazıların yazar ya da yayınevi tarafından bir araya getirilerek kitaplaştırılmasıyla oluşmuştur. Bununla birlikte, doğrudan kitap olarak düşünülmüş, farklı başlık altındaki yazılardan oluşan deneme kitapları da vardır. Mehmet Kaplan’ın “Sevgi ve İlim” adlı kitabı da daha önceden yayımlanmış yazılarının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Mehmet Kaplan, çocukları ve gençleri yarının büyüğü ve ülkenin geleceği olarak görmüştür. Bu yüzden denemelerinde çocuk hakları ve gençlik sorunları üzerinde de durmuştur. Denemeler sağlam bir dil, geniş bir kültür, sistemli bir düşünce yapısı ve zengin bir yaşam deneyiminin ürünüdür. Deneme yazarı için konu, amaç değil, kendi fikirlerini söyleyebilmek için bir araç konumundadır. Denemede konudan çok yazarın izlenimleri, düşünceleri ve duyguları önemlidir. Yazar, ele aldığı konuyu nasıl görüyorsa, onun kendi üzerinde bıraktığı genel izlenim neyse onu yazar. Deneme Nasıl Yazılır Denemeler, belli bir kurala dayanmaz. Bir bakıma yazar konu seçmekte, anlatımda, üslupta serbesttir. Siz de seçeceğiniz bir konuyu deneme türünün imkânları ile istediğiniz şekilde ele alabilirsiniz. Seçtiğiniz tema ve konuyu sınırlandırarak yazınızın planını oluşturunuz. Denemeler düşünce ağırlıklı plana göre yazıldığı için giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Giriş bölümünde ele alınacak konu tanıtılır. Genellikle birkaç cümleden oluşan giriş bölümü okuyucunun ilgisini çekmeli ve yazının tümünde neler anlatılacağının bir göstergesi olmalıdır. Gelişme bölümünde yardımcı düşünceler, örnekler işlenir. Deneme yazarları, ele aldığı konuyla ilgili olarak eleştirme, tartma, ölçüp biçme, yargılama, değişik yönleri yoklama, değerlendirme faaliyetlerinde bulunur. Ancak bu sırada ileri sürdüğü düşünceleri makaledeki gibi belgelemesi, kanıtlanması gerekmez. Denemede önemli olan herkesin kabul ettiği genel ve basmakalıp görüşleri değiştirmek ve ele alınan konuyla ilgili okurda yeni bir bakış oluşturarak onun ufkunu açmaktır. Bu bölümde düşünce ve ifade açıklığı, içeriğin mantıklı düzenlenmesi, fikirlerin geliştirilmesi ve yazının içeriğine yönelik sorular sorulması okurun ufkunu açmak için yararlı olabilir. Yazının türüne ve içeriğine uygun görsel ve işitsel unsurlardan da yararlanılması bu konuda etkili olabilir. Sonuç bölümünde ise daha önceki bölümlerdeki düşünceler özetlenerek ana düşünce ortaya konur. Deneme yazarının hareket noktası kendi dünyasıdır. Ele aldığı konuyu kendi yaşantısından ve kendi bilgi birikiminden faydalanarak çeşitlendirir ve buradan genellemeler yapar. Yazınızda konuyla ilgili ne düşündüğünüzü ve gözlemlerinizi anlatınız. Denemelerin dili içtendir. Bu havayı yaratmak için okurlarınıza nasıl hitap edeceğinizden emin olmalısınız. Paragrafların uzunluğu, cümlelerin uzunluğu gibi hususlar hedef kitlenize okumak üzere oldukları deneme yazısına dair bir fikir sunar. Genel olarak, “kısa ve açık” yazınız. Yazma çalışmalarında dilbilgisi ve yazım kurallarına uyma önemlidir. Anlatım bozuklukları ve yazım yanlışlarıyla dolu bir yazıda düşünce netliği yoktur. Örneğin dikkatsiz şekilde virgül kullanılması bir cümlenin anlamını değiştirebilir. Bu tür yanlışlar hem yazının etkisini azaltır hem de okur için zaman kaybına sebep BİR KAYNAK Belli bir konu sınırı yoktur. İnsanı ilgilendiren her şey; aşk, ölüm, yaşam, politika…denemenin konusu olabilir. Denemede kesin sonuçlara varılmaz. Kişisel duygu ve düşünceler, kanıtlanmak zorunda değildir. Yazarın uzman olması gerekmez. Denemede de diğer, düşünsel türlerde olduğu gibi amaç okurun bilgilendirilmesi, düşüncenin oku­ra aktarılmasıdır. Ancak bu yapılırken, sıcak bir yaklaşım, hoş ve eğlendirici bir hava gerekir. De­neme yazarı içten bir anlatımla, sanki karşısında biri varmış da onunla konuşuyormuş gibi yazar. Bilimsel bilgiden yararlanmakla birlikte, bunları bilimsel so­mutluktan ve nesnellikten uzaklaştırır. Deneme; bir yazarın daha çok felsefe, ahlak, siyaset, sanat ve edebiyat alanlarında seçtiği bir konuda duygu ve düşüncelerini kendi kendisiyle konuşuyormuş ya da karşısında biri varmış gibi kaleme aldığı kısa yazılardır. Deneme türündeki yazılarda konu sınırlaması yoktur. Deneme yazarı bu genişlik içerisinde gözlemlediği veya yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği varlıklar ya da herhangi bir kavram ile ilgili izlenimlerini içten bir anlatımla dile getirir. Yazar, ele aldığı konu üzerinde okurun düşünmesini, kendince belli bir sonuca varmasını amaçlar. Deneme yazarı ele aldığı konuyu kendi yaşantısından ve kendi bilgi birikiminden faydalanarak çeşitlendirir. Denemelerde gözlem, düşünce ve duygu birbirine öylesine kaynaşır ki bu yazılar okuyanda ayrı bir tesir ve zevk bırakır. Denemede ileri sürülen düşüncelerin makaledeki gibi belgelenmesi, kanıtlanması ya da kesin bir sonuca bağlanması gerekmez. Deneme; makale, eleştiri gibi diğer düşünce yazılardan bu yönüyle ayrılır. Denemeler, belli bir kurala dayanmaz. Yazar konu seçmekte, anlatımda, üslupta serbesttir; ele aldığı konuyu istediği şekilde geliştirebilir. Cemil Meriç, “Denemenin belli bir muhtevası yok. Her edebî nevi türü kucaklayacak kadar geniş, rahat ve seyyal akıcı. Kalıplaşmamış olduğu için çekici.” der. Denemenin Kökeni Tarihçesi Denemenin kökeni Batı edebiyatına dayanır. Tür olarak Essais Denemeler adlı eseri ile ilk kez Montaigne tarafından kullanıldığı kabul edilmektedir. Deneme daha sonra İngiliz yazar Bacon Bekın ve onun ardından gelen bazı yazarlar tarafından yaygınlaştırılmıştır. Türk Edebiyatında, deneme türünde ilk eserler Servetifünun Döneminde verilmiştir. Edebiyatımızda asıl denemeye yaklaşan yazılar Ömer Seyfettin, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi yazarların kaleminden II. Meşrutiyet döneminde ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet döneminde daha da yaygınlaşan bu türde birçok yazar eser vermiştir. Özellikle 1940’lı yıllardan sonra Türk edebiyatında artık adı da “deneme” olan zengin bir deneme edebiyatı bulmak mümkündür. Yukarıdaki isimlerin yanı sıra bir çok yazarımız sanat, edebiyat, psikoloji, felsefe, tarih, din, hayat gibi konularda deneme örnekleri vermiştir. Deneme; yazarın ispatsız, içtenlikle konuştuğu, herhangi bir bağlayıcı plana bağlı kalmadığı; insanı ve toplumu ilgilendiren her konuda yazabildiği bir türdür. Belirlenmiş bir tekniği olmayan anekdotlarla, örneklemelerle, ironi ve hicivle çekici hâle getirilmiş serbest bir yazıdır. Deneme bir konuyu tartışan, tanıtan, o konu hakkında belli bir bakış açısından insanları ikna etmeye çalışan kısa bir nesir türüdür. Yazarın kendisiyle konuşur gibi bir anlatım üslubu içerisinde bulunduğu denemeler hayat, ölüm, sanat, felsefe, edebiyat, siyaset gibi insanı ilgilendiren her konuda yazılabilir. Denemelerin konuları ve yazılış amaçları dikkate alınarak şöyle gruplandırılabilir a Kişisel duyarlılık ve dikkatleri konu alan denemeler b Öğretici ve eleştirel denemeler c Sosyal ve felsefi konularda bireysel düşünceyi ifade eden denemeler Yazar denemede kendi duygu ve düşüncelerini hayat tecrübesi ile birleştirerek okuyucuya sunar. Okuyucuyu ikna etmeye çalışmaz. Ama düşüncelerini kendi mantığıyla destekleyerek sağlamlaştırır. Genel olarak denemelerde açıklayıcı ve tartışmacı anlatım tekniği kullanılır. Yazar denemede bazen bir kavramı açıklar, kavramla ilgili görüşleri sıralar ve o görüşleri değerlendirir. Bu görüşlerle ilgili diğer görüşleri tartışır, kendi düşüncesini ifade eder. İçerik Bakımından Denemeler • Konusunu Sanat ve Edebiyattan Alan Denemeler Bu tür denemelerde resim, müzik, dil, hikâye benzeri sanat ve edebiyat ürünleri, teknikleri, yazarları, akımları, kuramları üzerinde yazarın kişisel görüş ve düşüncelerini söz konusu ettiği denemelerdir. • Psikoloji-Felsefe Konulu Denemeler Bu alandaki denemeleri daha çok psikoloji, felsefe, sosyoloji gibi alanlarda kendini yetiştirmiş olan ve bir kısmı akademisyenlik de yapan yazarlar yazmıştır. Dolayısıyla bu özel alanların getirmiş olduğu felsefi, psikolojik ve sosyolojik birikimin ve bakış açısının şekillendirdiği bir içerik, bu denemelerde karşımıza çıkar. • Şehir Konulu Denemeler Şehri konu alan yazılar aslında bütün dünya edebiyatlarında çok yaygındır. Divan edebiyatında da şehrengizler, bu tarzdaki şehir yazılarının edebiyatımızdaki ilk örneklerinden sayılabilir. • Sosyal, Siyasi, Dinî Konulu Denemeler Bu gruba giren denemeler, kimi zaman gündelik, kimi zaman da evrensel siyasi, sosyal ve dinî konulu denemelerdir. Bu konuda yazan yazarların bazıları bizzat bahsi geçen konularda otorite sayılan veya mesleki bir donanımla bu alanda yazanlar olmakla birlikte, bazıları ise gazetecilik mesleğine mensup olup gündelik konular bağlamında bu içerikte denemeler yazmışlardır. • Karışık Konulu Denemeler Gündelik hayat, kadın konusu, günlük problemler, tarih, tabiat ve benzeri farklı konuların söz konusu edildiği denemeler bu başlık altında toplanabilir. Genel Tek bir konuyu rahat ve akıcı bir biçimde ele alan, çoğu kez yazarının kişisel bakış açısı ve deneyimini aktaran orta uzunluktaki edebi metinlerdir. Bu türün yaratıcısı 16. Yüzyıl Fansız yazarı Michel de Montaigne’dir. Yazdığı metinlerin kişisel düşünce ve deneyimlerinin iletilmesine yönelik edebi parçalar olduğunu vurgulamak için deneme essai adını seçmiştir. Türk edebiyatına deneme, diğer edebi türler gibi Tanzimat’tan sonra Batı’nın etkisiyle girdi. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Yahya Kemal Beyatlı deneme türününde eserler veren önemli yazarlarımızdır. Ancak deneme türünün en önemli yazarı Nurullah Ataç’tır. Ataç, denemelerinde kişisel tavrını açıkça ortaya koyan, dilde yenilikçi ve titiz, üslupta akıcı bir yazardır. Denemeye özgü bir konu türü yoktur. Özgürce seçilen bir konuda, yazarın kendi kendiyle konuşma havası içinde yazdığı yazı türüdür. Yazının konusu yazarın o anda aklına geliveren bir konu görünümündedir. Öğretici ve düşünsel yanı da vardır. Denemenin belirleyici özellikleri nelerdir? • Makale gibi düşünsel plânla yazılır. Fakat makaleden kısa yazılardır. • Yazar anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir. Bilimselden çok kişisel görüşünü açıklar, okuyucusunu kendisi gibi düşündürme kaygısı yoktur. Serbest düşüncenin ifade alanı ve nesrin bir türü olarak deneme, yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği objelerle ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin herhangi bir plâna bağlı kalmayarak, deliller getirip kanıtlama yoluna gerek duymadan ve kesin hükümler vermeden, tamamen kişisel görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü birkaç sayfayı geçmeyen kısa metinlere denir. Deneme, derin düşünceden çok, kişinin kendi dışındaki nesnelerle herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî olarak girdiği diyaloğun ürünüdür. Deneme yazarı, olay, olgu, durum ve eşyalarda sıradan insanların eskilerin ifadesiyle ülfet ve ünsiyet perdesiyle göremediği, farkına varamadığı ayrıntıları, dikkat etmediği hususları, incelikleri, güzellikleri, harikaları, olağanın altında yatan olağanüstülükleri görebilen, hissedebilen, düşüncesiyle ve deneyimleriyle onları okuyucular için ilginç görülebilecek şekilde yazıya dökebilen insandır. Sıradan insanın “baktığı” şeyi deneme yazarı “görür”. Deneme dilinde çeşitli bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten ziyade, halk çoğunluğunun ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkimdir. Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz. Düşünce şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır. Deneme yazarı yazısını yazarken, bir anlamda kendi kendisiyle diyalog içindedir. Kendi zihinsel âleminde düşünce temrinleri yapar. Felsefî metinlerde filozof, yazısında kendince sistemini kurduğu felsefî bir anlayışa, sistematik felsefî bir dünya görüşüne bağlı olarak düşüncelerini ortaya koyar. Ortaya koyduğu her metin, kendi felsefî bakış açısının birer açılımı, ayrıntısı mahiyetindedir. Ancak denemede böyle sistematik bir düşünceye bağımlılık zorunluluğu yoktur. Denemecinin yazısında ileri sürdüğü düşünce, herhangi bir felsefe ekolüyle ilintili olmayabilir. Ancak filozof yazısında kurduğu ekole bağlı düşünce üretme çabası içindedir. Deneme, bir yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu tür ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve Essais Denemeler adıyla yayımladı. Bugün birçok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün de adını koymuş oldu. Deneme, yazarın belli bir konuda görüşlerini kısa biçimde anlattığı edebiyat türüdür. Denemelerde, edebiyat, sanat, insanlar, gelenekler, hatta gülünç olaylar gibi değişik konular ele alınabilir. Örneğin, İngiliz yazar Charles Lamb 19. yüzyılın başlarında, “Domuz Rostosu Üzerine” adlı bir deneme yazmıştı. Bu denemede ateşle oynamayı seven bir Çinli çocuğun rastlantı sonucu kızarmış domuz etini tadan ilk insan olduğu mizah yollu anlatılıyordu. İyi bir deneme yazmanın yollarından biri, belli bir konudaki düşünceleri önce bir kâğıda gelişigüzel not etmektir. Bundan sonra not edilen düşünceleri, anlaşılmalarını kolaylaştıracak bir düzene sokmak gerekir. Bir deneme için her zaman, okurun ilgisini çekecek ve denemeyi sonuna kadar okunmasını sağlayacak bir giriş cümlesi çok önemlidir. Deneme, aynı ölçüde dikkat çekici bir biçimde de bitirilmelidir. Denemeyi okurken yazarla birlikte düşünsel yolculuğa çıkan okurun sonunda düş kırıklığına uğramaması, deneme yazarı açısından dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Öte yandan, düşüncelerin paragraflara göre düzenlemesi gerekir. Öne sürülen her yeni düşünce için ayrı bir paragraf kullanılmalı ve her paragrafta bir ana düşünce işlenmelidir. Birçok deneme üç ya da daha fazla paragraftan oluşur. Denemenin paragraflara bölünmesi, söylenmek istenilenin kolay ve açık bir biçimde ortaya koyulmasını sağlar. Deneme Fransız yazar Montaigne ile başlamış olmasına karşın, daha sonraki yıllarda İngiliz yazarlar tarafından geliştirilmiştir. Ünlü İngiliz denemecileri arasında Sir Francis Bacon, Joseph Addison ile İrlandalı Richard Steele sayılabilir. ABD’li en ünlü deneme yazarları Ralph Waldo Emerson ile Henry David Thoreau’dur. Edgar Allan Poe şiir üstüne, James Thurber de mizah türünde yazdığı denemelerle okurlarını etkilemişlerdir. Montaigne’den sonraki ünlü Fransız deneme yazarları arasında Theophile Gautier, Anatole France ve Hippolyte Taine sayılabilir. Türk edebiyatına deneme türü, Batı edebiyatlarının etkisiyle Tanzimat’tan sonra girmiş ve Cumhuriyet’ten sonra gelişmiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmed Haşim ve Falih Rıfkı Atay aynı zamanda başarılı deneme yazarlarıydı. Deneme türünün en güzel örneklerini ise Nurullah Ataç verdi. Bu türde örnekler veren öbür önemli yazarlarımız arasında ise Ahmed Hamdi Tanpınar, Sabahattin Eyuboğlu, Suut Kemal Yetkin, Vedat Günyol, Melih Cevdet Anday, Memet Fuat, Salah Birsel, Nermi Uygur, Fethi Naci, Cemal Süreya, Füsun Altıok ve Selim İleri sayılabilir. » “Deneme” sayfasına dön! Yorum Yap! Yazı Ayrıntıları... Yazdır! Bu Yazıyı Paylaşın!

denemelerde en çok çıkan konular